YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2630
KARAR NO : 2014/18447
KARAR TARİHİ : 10.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/75210
MAHKEMESİ : Çorum 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/07/2010
NUMARASI : 2007/194 (E) ve 2010/339 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı ya da kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Şikâyetçi ile temyiz dışı E.. K..’ın satın aldıkları … plaka sayılı araç karşılığında, bir miktar para ile şikâyetçi A.. D.. adına düzenlenen suça konu senedi tanık M.. B..’a verdikleri, şikâyetçinin araba için düzenlenen senet bedelini Ercan’a vererek tanık Muharrem’e ödemesini istediği, Ercan’ın şikâyetçinin vermiş olduğu parayla araba satışı için borçlanılan parayı ödedikten sonra, senedi yırttığını söylemesine rağmen sanık Haydar aracılığıyla senet hakkında icra takibi yaptığı, bu şekilde sanığın bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1) Sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında alacağını haricen alamadığından takip yaptığını belirterek suçlamaları kabul etmemesi, temyiz dışı Ercan’ın da beyanlarında senetteki borcu kendisinin ödediğini, ayrıca şikâyetçinin kendisine başka borçlarının da bulunması nedeniyle borçlu olduğu sanık Haydar’a senedi verdiğini belirtmesi ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.03.1989 tarih ve 1998/1-1989/2 E-K sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, senedin bedelsiz kaldığının ya da anlaşmaya aykırı kullanıldığının yazılı delille ispatlanmasının zorunlu olmasına rağmen, katılanın borcunu ödemesi için Ercan’a verdiğine dair herhangi bir belge ibraz edememesi ve tanık Muharrem’in senet bedelini kendisine verenin Ercan olduğunu belirtmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatı yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
2) Kabule göre de; hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 325. maddesi gereğince bozmanın hükmü temyiz etmeyen E.. K..’a sirayetine, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.