Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/26273 E. 2014/16915 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26273
KARAR NO : 2014/16915
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/99554
MAHKEMESİ : Anamur 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2011
NUMARASI : 2009/744 (E) ve 2011/564 (K)
SUÇ : Kamu malına zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın sabıka kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın denetim süresi içerisinde atılı suçu işlediği gözetilerek ilgili mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiğinin gözetilmemesi, bu hususta mahkemece ayrıca bir müzekkere ile ihbarda bulunabileceğinden bozma nedeni yapılmamış, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığın Anamur Otogarı içerisinde muz satışı işi yaptığı, otogarın arka kısmıda bir süre alkol aldıktan sonra tekrar işyerine geldiği, almış olduğu alkolün etkisi otogar içine girdiği sırada, kapı camlarına vurarak camları kırdığı somut olayda, kamu malına zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mağdur kurum vekilinin 13.04.2010 tarihli celsede sanığın kurum zararını “.. yaklaşık 1 ay kadar önce gidermiştir” şeklinde beyanda bulunduğu, yine mağdur belediyenin 13.04.2010 tarihli yazı cevabından da zararın hangi tarihte giderildiğinun belirtilmemesine rağmen mahkemece sanığın zararı olayın ertesi günü giderdiği şeklindeki beyanına itibar edilerek sanık hakkında TCK.nun 168/1.maddesinin uygulanması cihetine gidilmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla mağdur belediyeden sanığın suça konu zararı hangi tarihte giderdiği sorulup buna ilişkin belgelerin denetime olanak verecek şekilde dosyada içerisine alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunu’nun 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.