YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2595
KARAR NO : 2014/18846
KARAR TARİHİ : 13.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/31811
MAHKEMESİ : Bartın Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2010
NUMARASI : 2009/305 (E) ve 2010/678 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Şikayetçinin satın aldığı hayvanların bedeline karşılık olarak imzalayıp verdiği 17/08/2008 düzenleme, 30/08/2008 ödeme tarihli 5.400 TL bedelli bonodan doğan borcunu elden-nakden ödediğini ileri sürmesini müteakip; sanığın ona bono aslını iade etmek yerine önceden çektirdiği (21/01/2009 tarihli Kriminal rapora göre) “renkli kopya yoluyla oluşturulmuş” fotokopisini teslim edip “asıl bonoyu” vekili vasıtasıyla 13/10/2008 tarihinde Bartın İcra Dairesinin 2008/4749 E. no’lu dosyasında icra takibine konu etmesi (bilahare icra dosyasının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılması) eyleminin “dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın, şikayetçi Muhsin’den alacaklı bulunduğu senet bedeli ödenmesine rağmen, aslı yerine senedin renkli fotokopisini iade edip, senet aslını icra takibine konu ederek kullanması şeklinde sübut bulan eyleminin TCK’nın 156. maddesinde tanımlanan “bedelsiz senedi kullanma” suçunu oluşturduğu dikkate alınmadan suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde “dolandırıcılık” suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de; sanığa verilen iki günden ibaret gün birim sayısının TCK’nın 52. maddesi uyarınca 20 TL üzerinden adli para cezasının belirlenmesinde 40 TL yerine 80 TL’ye hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/11/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.