Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/25932 E. 2014/17354 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25932
KARAR NO : 2014/17354
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2012/181512
MAHKEMESİ : Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/10/2011
NUMARASI : 2007/215 (E) ve 2011/246 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum ya da kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.
Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.

Esas No : 2013/25932
Karar No : 2014/17354
Tebliğname No : 11 – 2012/181512

Sanığın, suça konu evin satış bedeline ilişkin, kendisinin maddi varlığı bulunduğu yönünde intiba uyandırmak için, bir kısım banka şubesi tarafından düzenlenmiş evrak ile Mecidiyeköy Vergi Dairesi tarafından düzenlenmiş evrak ve nihayet Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından düzenlenmiş gibi resmi belgeyi sahte olarak düzenleyip katılanlarda güven oluşturduğu ve parasını ödemediği halde suça konu evin tapusunu eşi Nazmiye’nin üzerine devrini sağlayıp paranın ödenmesi hususunda katılanı oyalayarak evi başkasına devredip kaçtığı iddia edilen olayda; eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi kapsamında kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün sair yönleri incelenmeksizin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 27/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.