Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/2583 E. 2014/18415 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2583
KARAR NO : 2014/18415
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/338865
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2009
NUMARASI : 2008/289 (E) ve 2009/594 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Katılana ait Hendek Nakliyat isimli işyerinde şoför olarak çalışan sanık Levent’in, diğer şoförlere dağıtılmak üzere tanık Behiç tarafından kendisine verilen yaklaşık 4.000 TL parayı uhdesine geçirerek kendi ihtiyaçları için kullandığı ve bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suça konu paranın, katılan şirkette şoförlük yapan sanığa, ifa ettiği meslek ya da hizmet dolayısıyla tevdi edilmemiş olması nedeniyle eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde TCK’nın 155/2. maddesi gereğince hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.