Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/2531 E. 2014/18720 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2531
KARAR NO : 2014/18720
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/70473
MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 26. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/09/2010
NUMARASI : 2010/186 (E) ve 2010/562 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, M. Mahallesi F. Caddesi B. İzmir adresinde bulunan Onur ve Kıvanç apartmanlarının yöneticisi olarak görev yaptığı 11 aylık süre içerisinde, apartman sakinlerinden her ay toplanan 30 TL aidat ile yönetime ait ev ve işyerlerinden elde edilen kira gelirlerinden oluşan toplam 16.000 TL paranın 8.000 TL’sini uhdesine geçirerek menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda, sanığın ikrarı, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Mahkeme tarafından, sanığın uhdesine geçirdiği miktar nazara alınarak asgari haddin üzerinde temel ceza tayin edilmiş olması nedeniyle, tebliğnamedeki cezanın gerekçesiz olarak teşdiden belirlendiği düşüncesine iştirak edilmemiş ve bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin ve katılanların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, her ay düzenli olarak toplanan aidat ve kira gelirlerini farklı zamanlarda uhdesine geçirmiş olması nedeniyle, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılanların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.