YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25069
KARAR NO : 2016/3181
KARAR TARİHİ : 07.04.2016
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
Gerekçeli kararın tebliğ tarihinde sanığın cezaevinde olması nedeniyle tebligatın usulünce uygun yapılmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğunun kabulü ile mahkemenin 27/03/2012 tarihli temyiz talebinin kabulüne dair ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde öncelikle suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının belli olup olmadığına bakılacaktır. Eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli değil ise, 5 ila 5.000 tam gün arasında TCK’nın 61. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak takdir edilen gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir. Eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise;o takdirde tespit olunacak temel gün,suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir.
Bu açıklama kapsamında, sonuç adli para cezası belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5275 sayılı Kanun’un 106. Maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısından, infazda teraddüt oluşturacak şekilde doğrudan haksız elde olunan yararın iki katı esas alınıp arttırım ve indirimlerin bu miktar üzerinden yapılması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın suç tarihinde …… aracını satmak üzere gelen katılana aracı karşılığında …… şubesinden alınmış olan 7.250 TL bedelli …… nolu çeki verdiği, katılanın çeki bankaya ibrazında çekin çalıntı olduğunun anlaşıldığının iddia edildiği olayda;
Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilmeyerek eyleminin 158/1-f maddesi gereğince bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA 07/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.