Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/2502 E. 2013/16895 K. 06.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2502
KARAR NO : 2013/16895
KARAR TARİHİ : 06.11.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Epilepsi hastası olan sanığın, daha önceden sağlık kurulu raporuyla kullanmakta olduğu Rivotril isimli ilacının bitmesi üzerine ilaç yazdırabilmek amacıyla 03.02.2009 tarihinde Söke Devlet Hastanesi Nöroloji polikliniğine gittiği, görevlilere, sağlık karnesi ile birlikte İzmir Tepecik Eğitim Ve Araştırma Hastanesince verilen gerçekte 07.12.2006 tarihli olup 2 yıl boyunca ilaç katılım payından muaf olduğuna dair sağlık kurulu raporunu, sürenin geçmiş olması nedeniyle ilaç katılım payını ödememek için tahrifat yaparak raporun fotokopisinin üzerinde tarih kısmındaki 07.12.2006 tarihini 07.12.2007 haline getirerek verdiği, böylece resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği somut olayda; Nöroloji uzmanı tanık doktor … ve hastanede görevli … tarafından tutulan 03.02.2009 tarihli tutanakta, sanığın sağlık kurulu rapor fotokopisini ibraz ettiğinin belirtildiği, nöroloji uzmanı doktor …’in polise vermiş olduğu 27.08.2009 tarihli beyanında, uyuşturucu içerikli ve yeşil reçete ile verilen ilaçlar için sunulan raporlarda sahtecilik yapıldığı yönündeki Sağlık Bakanlığının uyarıda bulunduğu, sanığın sunmuş olduğu rapor fotokopisinin okunamayacak kadar silik olduğu, bu tür ilaçların reçeteye yazılmasında sağlık kurulu raporu fotokopisinin yeterli olmadığı, aslının istendiği, sanığın ise rapor fotokopisi ibraz etmesi nedeniyle ilacı yazmadığı, raporu veren hastaneden kontrol ettiklerinde ise rapor tarihinin gerçekte 2007 değil 2006 olduğunu tespit ettiklerini ifade ettiği, bu nedenle ilaç yazacak doktorun fotokopiden ibaret raporla yetinmeyip aslını isteme ve araştırma görevi bulunması ve sunulan suça konu rapor fotokopisinin sahteliğinin doktor tarafından ilk bakışta anlaşılmış olması yine tahrifat yapılan fotokopi belgenin tek başına hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmaması nedeniyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 06.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.