YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2498
KARAR NO : 2014/18096
KARAR TARİHİ : 05.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/62089
MAHKEMESİ : Tokat 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2010
NUMARASI : 2008/894 (E) ve 2010/739 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Şikayetçinin muhafaza edip müşteri çıkması halinde satış konusunda haber vermesi amacıyla kendisine ait 2.300 TL değerinde markasız bir adet akaryakıt tankını sanığa ait benzin istasyonunun yanındaki açık alana bırakarak sanığa teslim ettiği, ancak sanığın söz konusu akaryakıt tankını şikayetçiye haber vermeden başkasına sattığı, şikayetçinin kendisinden söz konusu tankı veya parasını vermesini istemesi üzerine 300 TL parayı şikayetçiye verdiği, ancak tankın geriye kalan bedelini ya da tankın kendisini şikayetçiye vermediği, bu eylemiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın çelişkili savunması, şikayetçi ve tanıklar beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, atılı suçun sanık tarafından işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 155/1.maddesi gereğince hükmolunan temel hapis cezasının aynı Kanun’un 52/2 maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesi neticesinde 3600 TL adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken hesap hatası sonucu 1800 TL olarak belirlenmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Gerek sanık gerekse tanık Nimet tarafından, suçun tamamlanmasından sonra, paranın bir kısmının ödendiğinin belirtilmiş olması karşısında, şikayetçinin ifadesi alınarak zararının ne kadar olduğu ve ne kadarının ödendiği, kısmi ödeme nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği ile sanığın etkin pişmanlık gösterip göstermediği hususlarının araştırılarak, anılan maddenin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.