Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/2489 E. 2014/18134 K. 05.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2489
KARAR NO : 2014/18134
KARAR TARİHİ : 05.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/57917
MAHKEMESİ : Bakırköy(Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2010
NUMARASI : 2009/1239 (E) ve 2010/631 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, şikayetçinin işyerine kâr ortağı olduğu, şikayetçinin sanığa, işyerinde çalışan işçilerin maaşları, işyeri kirası, elektrik, telefon ve yemek parası, sigorta ve vergileri ödemesi için 05.04.2009 tarihinde 42.000TL nakit parayı elden verdiği, sanığın aldığı para ile kendisinden istenilen işlemleri yapmadığı ve parayı şikayetçiye iade etmediği, bu eylemiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
TCK’nın 155/1. maddesinde suçun “başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi” şeklinde tanımlanmış olduğu, taraf beyanlarından sanık ve katılanın adi ortak olduklarının anlaşıldığı, başkasına ait olmayan, kendisinin de ortak olduğu mal varlığı üzerinde tasarruf ettiği iddia edilen sanığın eyleminin hukuki ihtilaf oluşturduğu ve suçun kanundaki tanıma uymadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.