Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/2480 E. 2014/18872 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2480
KARAR NO : 2014/18872
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/50166
MAHKEMESİ : Aydın(Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2010
NUMARASI : 2009/1156 (E) ve 2010/626 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Katılanın, sanıkların sahibi olduğu F. isimli elektrikli ev aletleri firmasından 02.04.2008 tarihinde bir adet temizlik robotu ile bir adet mini fırını 680 TL karşılığında satın aldığı, akabinde borcunun 50 TL’sini peşin verip geri kalan kısmını yedi taksitte ödeme hususunda anlaşma yaptığı, ilk taksitin ödenme zamanı olan 23.04.2008 tarihin de ise katılanın borcun tamamı üzerinden faiz indirimi yaptırıp kalan 500 TL’yi ödemek suretiyle borcun tamamını ödediği ve buna dair sanıkların çalışanından tahsilat makbuzu aldığı, ancak sanıkların alacaklarını tahsil etmelerine rağmen sözleşme yapılırken katılandan aldıkları 680 TL bedelli senedi birlikte hareket ederek icra takibine koydukları, bu şekilde sanıkların bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1- Katılanın aşamalarda değişmeyen ifadesinde, sanıkların ortak oldukları F. A. isimli elektrikli ev aletleri firmasından satın almış olduğu eşyaların bedelini ödediği halde bu borçla ilgili olarak verdiği senedin sanıklar tarafından icra takibine konularak yeniden tahsil edilmeye çalışıldığını beyan etmesi, sanık H.. Ç.. savunmasında, katılana borç para verdiğini, parasını alamaması üzerine katılandan aldığı senedi icra takibine koyduğunu belirterek atılı suçlamayı kabul etmemesi, sanık A.. Ö..’ın ise atılı suçu işlemediğini belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması açısından, katılan hakkında yapılan icra takip dosyasının getirtilerek incelenmesi, suça konu senetle ilgili olarak katılan hakkında kimin tarafından icra takibinde bulunulduğu, F. A. firması adına vekil tarafından icra takibinde bulunup bulunulmadığı hususlarının tespitinden sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini,
3-Sanıklar hakkında belirlenen gün adli para cezası, paraya çevrilirken uygulama maddesi olarak TCK’nın 52/2 maddesi yerine 52/4. maddesinin gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.