Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/24773 E. 2015/27398 K. 24.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24773
KARAR NO : 2015/27398
KARAR TARİHİ : 24.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık … ‘ın, şikayetçilere kendisinin medikal işleri yaptığını, bu işten iyi para kazandığını belirttiği, şikayetçilerin de bu işe ortak olmayı istedikleri, bu amaçla Ankara’ya geldiklerinde …’la buluşarak birlikte yemek yedikleri ve ortak iş yapmaya karar verdikleri, bu amaçla şikayetçilerin bankadan çektikleri 250.000 TL parayı çantaya koyarak buluşacakları Hilton oteline geldiklerinde diğer sanıklarla birlikte bir ara kalacakları odaya parayı götürmek istediklerinde şikayetçi …’la sanık …’in ve sanık …’ın da asansörün önüne geldikleri, sanık …’in …’a sen bekle biz parayı odaya koyalım diyerek parayı alıp … birlikte asansörle yukarı çıktıkları, …’ın babası …’in yanında lobiye döndüğü, ancak sanıkların bir daha gözükmedikleri bu şekilde sanıkların, birlikte hareket ederek dolandırıcılık suçunu işledikleri gözetilmeden mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.