YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2381
KARAR NO : 2014/18147
KARAR TARİHİ : 05.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/32655
MAHKEMESİ : Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2010
NUMARASI : 2009/249 (E) ve 2010/242 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, Y. Gemi Makine Anonim Şirketi’nin yönetim kurulu başkanı olan mağduru arayarak kendisini Tuzla Kaymakamı özel kalem müdürü olarak tanıtıp, yardıma muhtaç bir hasta için 7.500 TL talep ettiği, sanığa güvenen mağdurun muhasebe bölümüne talimat vererek, söz konusu paranın sanığın hesabına yatırılmasını sağladığı, aynı gün Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin durumu öğrenmeleri üzerine şirket yetkililerini uyardıkları ve para çekilmeden hesaba bloke konulduğu, bu suretle sanığın dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Dolandırıcılık suçunun haksız menfaatin elde edilmesiyle oluşması ve bu çerçevede mağdur tarafından sanığın belirttiği hesap numarasına suça konu 7.500 TL yatırıldıktan sonra mağdurun şikayeti üzerine muhatap banka tarafından bloke konulduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında tamamlanmış dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek eksik cezaya hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.