YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2318
KARAR NO : 2014/18172
KARAR TARİHİ : 05.11.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/286590
MAHKEMESİ : Antalya 17. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2011
NUMARASI : 2009/1051 (E) ve 2011/255 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Antalya Adliyesi’nde bulunduğu bir sırada katılanın yanına yaklaşan sanığın, katılan ile sohbet etmeye çalışıp adının Cahit olduğunu söylediği, sohbet sırasında katılanın Adliye’ye hacizli olan aracı ile ilgili bir sorundan dolayı geldiğini söylemesi üzerine tanıdıkları olduğunu, sorununu halledebileceğini söyleyerek cep telefonu ile bir şahısla konuşuyormuş gibi yaptığı, telefonu kapattıktan sonra katılana ertesi gün Antalya 9. Noterliği’ne gelmesini, yanında da 700 TL getirmesini söylediği, katılanın ertesi gün notere giderek sanık ile buluştuğu, sanığın katılana “haczi kaldıracak olan arkadaş Maliye’ye geliyormuş, oraya gidelim, haczi kaldırmak için 3 bandrol parası 750 TL tutar, sen bana 700 TL ver” diyerek katılandan 700 TL’yi aldığı, aynı gün birlikte Antalya Defterdarlık binasının önüne geldikleri, sanığın katılandan kimliğinin fotokopisini çektirip getirmesini isteyerek yanından uzaklaştırdıktan sonra ortadan kaybolduğunun, katılanın soruşturma aşamasında fotoğraftan, kovuşturma aşamasında ise mahkemede yüzleşerek canlı olarak sanığı teşhisiyle anlaşılması karşısında, sanığın sübut bulan dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti yerine, yasal olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.