YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2300
KARAR NO : 2014/18295
KARAR TARİHİ : 06.11.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/286140
MAHKEMESİ : Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2011
NUMARASI : 2009/77 (E) ve 2011/278 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların baba–oğul oldukları ve daha önceden dolandırıcılık yapma hususunda aralarında anlaştıkları, bu kapsamda sanık Uğur’un katılanın yanına gelerek dedesinin öldüğünü, hayır yapacaklarını, para dağıttıklarını, ancak paranın babasında olduğunu söyleyerek gümüş apartmanına gitme teklifinde bulunduğu, katılanın bu teklifi kabul ederek sözkonusu apartmana gittiği, burada bulunan sanık Memduh’un elinde bulunan bir miktar parayı katılana göstererek 5000 TL olduğunu, kendisine bu kadar para verirse bu paraları okutacaklarını söylediği, katılanın üzerinde o kadar para olmadığını, ancak evden alıp gelebileceğini söylemesi üzerine sanık Uğur’un ticari taksi tutarak katılanı paraları alıp getirmesi için eve gönderdiği, katılanın da evden 4000 TL parayı getirerek sanık Memduh’a verdiği, parayı alan sanığın da kendisinde olan ve katılandan aldığı paraları diğer sanık Uğur’a verip üst kata çıkarak okutmasını istediği, akabinde katılan ile birlikte kalan sanık Memduh’un da yardım amaçlı malzemeler getireceğini söyleyerek katılanın yanından ayrılarak gittiği, sanıkların geri dönmemeleri üzerine katılanın yukarı çıkarak kontrol ettiğinde sanıkları bulamadığı, bu şekilde sanıkların hileli hareketlerle haksız menfaat elde ederek üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunması karşısında, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen “Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde, hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle sanıkların kazanılmış haklarının CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca saklı tutulmasına, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.