Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/22953 E. 2015/26586 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22953
KARAR NO : 2015/26586
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.
Sanığın, katılana ait şirketten 40.000 ABD doları değerindeki plastik ham maddeyi, fabrikaya nakledilmek üzere kendi sevk ve idaresindeki … plakalı çekici arkasına takılı bulunan … plakalı dorseye yüklediği ancak fabrikaya teslimatın yapılmaması üzerine başlatılan soruşturmada, çekici ve dorsenin … ilinde Tır garajında terkedilmiş vaziyette boş olarak bulunduğu, sanığa ait… plakalı çekicinin üzerinde sahte… sayılı plakanın, dorsede ise… sayılı sahte plakanın takılı olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanık hakkında aynı konuyla bağlantılı olarak yargılaması devam eden Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1245 esas numaralı dosyasının getirtilip incelenerek her iki dosyanın birleştirilmesi, sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu, kamu kurumu olan Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan, sahte plakayı kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği ve bu yolla haksız menfaati temin ettiği dikkate alınarak, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 10/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.