Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/22489 E. 2016/1641 K. 15.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22489
KARAR NO : 2016/1641
KARAR TARİHİ : 15.02.2016

MAHKEMESİ : ……… Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenip gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; sanık ………….’in baldızı olan diğer sanık ……………. adına ………….. Kuyumculuk adı altında kuyumcu dükkanı açtığı, ancak kuyumcu işi ile fiilen kendisinin uğraştığı, değişik şekillerde katılanlar …………, …………, …………….., ve müştekiler ………….. ve ……………. ile tanıştığı, onlar nezdinde para ve altın alışverişi yapmak sureti ile güven sağladığı, daha sonra katılanlar ve müştekilerin ifadelerinde belirtilen miktarlar da paraları aldıktan sonra ortadan kaybolduğu, sadece müştekilerden …………..’ün zararının soruşturma aşamasında karşılandığı, diğerlerinin zararlarının karşılanmadığı, sanık ……………..’in bu şekilde katılanlar ve müştekileri hataya düşürerek kendisine tevdi ve teslim edilmiş paraları uhdesine geçirdiği ve bu suretle ayrı ayrı beş defa hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mahkemece dayanılan gerekçelere göre, temel hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırın üzerinde tayin edilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınarak, birden çok mağdura yönelik olarak sanık hakkında, suç konusunun önem ve değeri ile meydana gelen zarar miktarına göre, az zarar gören mağdurlar yönünden de aynı teşdit gerekçesiyle, cezaların orantılılık ilkesine, hak ve nesafet kurallarına uygun düşmeyecek şekilde ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.