YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22405
KARAR NO : 2016/1777
KARAR TARİHİ : 17.02.2016
MAHKEMESİ : ……………. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre, olay tarihinde katılan ………. ile sanık …………..’in kuyumculuk yaptıkları, temyiz dışı sanık …………….’in ise babasının yanında zaman zaman çalışarak yardımcı olduğu, katılan ve sanık ………….i’nin 15/01/2009 tarihinde aralarında yaptıkları anlaşmaya göre, katılanın 184.348 USD’lik ziynet eşyasını konsinye olarak sanık ……….’ye verdiği, sanık Rahmi’nin 20/02/2009 tarihine kadar bu ziynet eşyalarından sattığı malın parasını, satamadığı malın kendisini katılana iade etmesi gerektiği, sanık Rahmi’nin bahsi geçen tarihe kadar malları sattığı ancak 20/02/2009 günü geldiğinde sattığı malların parasını başka borçlarını ödemekte kullanarak katılana iade etmediği, sanık …………i’nin bu şekilde hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında, TCK 52/2 maddesine göre, 900 gün adli para cezasının günlüğü 20 TL’den çevrilmesi sonucunda 18.000 TL adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken, hesaplama hatası sonucunda 20.000 TL adli para cezasına hükmetmek suretiyle sanığa fazla adli para cezası tayini,
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan ”Sanığa verilen gün para cezasının TCK 52/2 madde gereğince sanığın ekonomik ve sosyal hali dikkate alınarak bir gün karşılığı 20 TL hesabıyla adli para cezasına çevrilerek neticeden 20.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinde yer alan “20.000 TL” çıkarılarak yerine “18.000 TL” yazılmak ve 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılıp yerine, “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.