Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/22017 E. 2015/32542 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22017
KARAR NO : 2015/32542
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/58808

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/10/2011
NUMARASI : 2009/311, 2011/236
SANIK : Ö.. A..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın atılı suçu işlemediğine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 158/1-i bendinde serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi hali nitelikli dolandırıcılık hali olarak kabul edilmiş, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65/2. maddesinde serbest meslek faaliyeti “sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır” şeklinde tanımlanmış aynı kanunun 66. maddesi ise “serbest meslek faaliyetini “mutat” meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabıdır” denilmiştir. Kendi nam ve hesabına mesleğin gerektirdiği etik kurallara uygun olarak çalışması gereken kişilerin toplumda kendilerine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlemeleri hali nitelikli dolandırıcılık olarak düzenlenmiş ise de, bu bendin uygulanabilmesi için failin serbest meslek mensubu olması ve dolandırıcılık suçunu da mesleği gereği kendisine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle işlemesi gerekir.
Vakıf Emeklilik A.Ş’nin acenteliğini yapan sanığın, G.. B..’na ait poliçeyi katılana devredebileceğini, bu poliçenin 18.000 Euro değerinde olduğunu, 40 gün sonra serbest kalacak olan poliçenin 19.500 Euro değerinde olacağını beyan ederek ve gerçeğe aykırı olarak düzenlediği belgeleri katılana göstererek katılanı aldatmak suretiyle katılandan 30.000 TL haksız menfaat elde ettiği iddia olunan somut olayda; sigorta acentesi olan sanığın, işi karşılığında aldığı belgeler için Vergi Usul Kanunu gereğince serbest meslek makbuzu düzenlemeyip fatura düzenlemek zorunda bulunduğundan, sigorta acenteliği sıfatının yukarıdaki açıklamalar ışığı altında serbest meslek kavramı içinde değerlendirilmesinin mümkün bulunmaması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararı, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden, bu yönde değerlendirme yapılmaması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.