YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21629
KARAR NO : 2016/404
KARAR TARİHİ : 18.01.2016
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanıklar tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık N.. Ş..’in fıtık ameliyatı olmak üzere hastaneye kaldırıldığı, bu sırada sanığın, diğer sanık M.. D..’ya ait yeşil kartı alıp, bu karta kendi fotoğrafını yapıştırmak suretiyle bu kartla tedavi olduğu, bu şekilde sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suça konu yeşil kart aslının ele geçirilemediği, bu nedenle kart üzerinde yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının belirlenemediği dikkate alınarak unsurları itibariyle oluşmayan suç nedeniyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat kararının kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, sanık N.. Ş..’in, Bağkur’dan maaş aldığı ve sigortalı olduğunun belirtildiği, sanığın böyle bir sosyal güvencesi var ise kurum zararının oluşmayacağı dikkate alınarak, ilgili kuruma yazı yazılarak sanığın suç tarihinde aktif olan herhangi bir sosyal güvencesi olup olmadığı ile ayrıca sanığın, suç tarihindeki ekonomik ve sosyal durumu itibariyle yeşil kart alma hakkının olup olmadığının araştırılması, ilgili belgelerin onaylı suretlerinin dosyaya konulması, ayrıca, sanık N.. Ş.. alınan ifadesinde, kendisinin tanık ….. ve başkaları tarafından hastaneye götürüldüğünü söylediği, tanık Z.. K.. da hazırlıkta alınan ifadesinde, sanığın kendisi tarafından hastaneye götürüldüğünü belirttiği dikkate alınarak, adı geçen tanıkların duruşmada dinlenmek suretiyle, yeşil kartın kim tarafından kuruma ibraz edildiği ve sanığın bu ibrazdan haberinin olup olmadığının sorulması, yine sanık …. alınan ifadesinde, kendisine ait kartın, kendisinden habersiz olarak eşi ….. tarafından diğer sanığa verildiğini söylemekle, adı geçen kişinin de tanık sıfatıyla dinlenerek, yeşil kartın sanıktan habersiz olarak kendisi tarafından verilip verilmediğinin sorulması, bütün delilerin toplanmasından sonra kurum zararının oluşup oluşmadığı ile sanıkların yeşil kartı bilerek kullanıp kullanmadıkları hususları da karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13.maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.