YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21621
KARAR NO : 2015/32620
KARAR TARİHİ : 23.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/142145

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Akşehir Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/03/2012
NUMARASI : 2011/37, 2012/37
SANIK : M.. H..
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık

Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sigorta ve trafik aracılık hizmetleri yapan sanığın, mağdur A.. H..’ın satın aldığı traktöre ait 2009 yılı muayene işlemini sahte olarak yaptırmak suretiyle resmi belgede sahtecilik, mağduru aracının muayene işlemini yaptıracağından bahisle 450 TL para almak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda,
Tüm dosya kapsamına,mağdurun anlatımlarını doğrulayan tanık beyanlarına göre, sanığın işyerinde 09.03.2010 tarihli aramada ele geçirilen 3 araca ait motorlu araç trafik belgesinin aracın muayenesi bölümünde yer alan muayene mühür izinin orijinal olmayıp sahte olduğunun tespit edilmiş olması ve davaya konu edilen 42 Y 1417 palakalı traktörün muayene bölümünde sahte mühür ile imzanın bulunması, aynı sanık hakkında ayırma kararına konu diğer mağdurlar ve araçlar hakkında, yapılan yargılamalar ile sanığın sahte muayene işini meslek haline getirdiği, iş takipçiliği adı altında vatandaşlardan masraf alıp, motorlu araç trafik belgesi üzerine sahte bandrol yapıştırdığı tarih yazıldığı, sahte mühürle mühürlediği veya bu işleri birilerine yaptırarak maddi menfaat temin ettiğinin belirlenmesi karşısında, sanığın suçun Trafik Tescil Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan ruhsat üzerine işlemiş olması gözetilerek, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu ve sanığın bu nedenlerle mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.12.2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.