Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/21479 E. 2016/865 K. 26.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21479
KARAR NO : 2016/865
KARAR TARİHİ : 26.01.2016

Tebliğname No : 11 – 2012/121441

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2012
NUMARASI : 2012/41, 2012/50
SANIK : S.. A..
KATILAN : M.. H..
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm katılan vekili tarafından; özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ise sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin temyiz incelemesine konu 13/03/2012 tarih ve 2012/41 E, 2012/50 K sayılı ilamının sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan 28/11/2011 tarih ve 2011/246 E, 2011/308 K sayılı beraat hükmünün ise katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03/12/2015 tarih ve 2013/20269 E, 2015/31781 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmakla; katılan vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın, doğrudan gelir desteğinden faydalanmak için ortak mirasçısı oldukları arazinin kendisi tarafından kullanılmasına, diğer dört mirasçının muvafakat ettiğine dair belge düzenleyerek onların yerine isimlerini takliden sahte imzalar attığı şeklindeki olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, sanığın suç işleme kastı bulunmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesine rağmen, TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi suretiyle TCK’nın 53/4. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın tamamen çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/01/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.