Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/21397 E. 2016/73 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21397
KARAR NO : 2016/73
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

Tebliğname No : 11 – 2012/51005

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/10/2011
NUMARASI : 2011/31, 2011/439
SANIKLAR : H.. T.., M.. Y.., İ.. Ö..
KATILAN : Gülaydın Gıda ve Tüketim Mad. San ve Tic. Ltd. Şti.
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler ile sanık İ.. Ö.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik incelemede;
5271 Sayılı CMK’nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12.maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK’nın 264.maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik incelemede;
Sanıklardan H.. T..’in İnten AŞ. yönetim kurulu başkanı ve yetkilisi, sanık M.. Y..’nın aynı şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi oldukları, şirketin yaptığı inşaatın yemek işlerini katılan şirkete yaptırdıkları ve borçlandıkları, muhasebe müdürü olan diğer sanık İlhan Özer’in önceden doğan borçlarına karşılık temsile yetkisi olmadığı halde şirket kaşesini kullanıp suça konu iki adet bonoyu keşide ederek verdiği, bonolar hakkında yapılan icra takibinde imzaya itiraz edilerek takibin durdurulduğu bu suretle iştirak halinde hareket ederek menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda; önceden doğan borç için verilen senetler nedeni ile dolandırıcılık suçunun hile unsurunun gerçekleşmediği belirtilerek verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.