Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/21365 E. 2015/32197 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21365
KARAR NO : 2015/32197
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/152584

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2012
NUMARASI : 2011/442, 2012/185
SANIK : A.. Ç..
KATILANLAR : M.. C.., M.. C..
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik

Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın beraatına ilişkin hükümler, Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Katılanlardan M.. C.., babası olan M.. C..’in bilgisi ve rızası haricinde Denizbank Kayseri Sanayi Şubesi’nden çek koçanı aldıktan sonra yine onun bilgisi ve rızası olmaksızın 30.01.2008, 07.02.2008, 16.02.2008, 27.02.2008, 08.05.2008, 30.05.2008, 30.06.2008, 07.08.2008, 22.08.2008 ve 30.03.2009 keşide tarihli çekleri düzenleyerek sanık A.. Ç..’a verdiği, onun da “M.. C..’in, babası adına olan çekleri yetkisi olmadığı halde babası adına imza atarak keşide ettiğini bildiği halde” çekleri kabul ettiği, sanığın iş bu çeklerden biri olan 30.05.2008 tarihli, 9.000 TL bedelli çeki, satın aldığı araç karşılığında arkasını ciro ederek mağdur H.. G..’e vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında suça konu çeki, aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla katılanlardan Mustafa’nın işlerini vekaleten yürüten Murat’tan aldığını, daha öncesinde de bu şekilde birçok çek aldığını ve hepsini tahsil ettiğini belirterek suçlamaları kabul etmemesi, aynı şekilde katılanların sanık olarak yargılandıkları Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/201 sayılı dosyasında da M.. C..’in vermiş olduğu ifadesinde, babasının çek hesabından keşide etmeye sözlü olarak izin verdiğini, çek karnesini de bankadan kendisinin aldığını beyan etmesi, yine aynı katılanın yargılama sırasında vermiş olduğu beyanında, katılana borcunun olduğunu, sonra kendisinden faizin faizini de istediğini, bu nedenle çeki verdiğini, babasının işlerini fiilen kendisinin yürüttüğünü, ancak çekten babasının haberinin olmadığını belirtmiş ise de, katılan Mustafa’nın işlerini fiilen yürütmesi ve bunun

üçüncü kişilerce böyle bilinmesi nedeniyle sanığın çeki diğer katılan Mustafa’nın rızasıyla verildiğini düşünmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmesi yanı sıra borçtan kurtulmak amacıyla da rıza dışında verildiğinin ileri sürülmesinin de imkan dahilinde olması, kaldı ki, sanık ile katılanların beyanlarından da anlaşılacağı üzere, aralarındaki alacak borç ilişkisi nedeniyle bu şekilde birçok çek alışverişi olmasına rağmen diğer çeklerin ödenmiş olması, yine suça konu çekin karşılıksız çıkmasından sonra da imzayı kabul ederek bedelini ödemiş olmaları hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın, katılanlardan Murat’ın diğer katılanın çeklerini onun rızası dışında kullandığını bildiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi karşısında, atılı suçlardan beraatına dair mahkemenin kabul ve gerekçesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, Cumhuriyet savcısı ile katılanlar vekilinin beraat kararlarının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.