Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/21155 E. 2015/32175 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21155
KARAR NO : 2015/32175
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/353296

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2010
NUMARASI : 2009/740, 2010/816
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların, katılan K……………… acentası olarak faaliyet gösteren D………………. ortağı ve yetkili temsilcileri oldukları, acentalık sözleşmesinin katılan şirket tarafından 08/10/2007 tarihinde feshedildiği, sanıkların fesih tarihine kadar imzaladıkları poliçelerden tahsil ettikleri 68.744 TL sigorta primini katılan şirkete ödemeyerek, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıklar tarafından ödenmesi gereken prim borcu olup olmadığına ilişkin inceleme yaptırılmamış olması, sanık C… T…. duruşmada alınan savunmasında, her ne kadar acentanın yetkili ortağı olarak gözükse de fiili olarak çalışmadığını, şirketin işlerini oğlu olan diğer sanık İ……….. N…… yürüttüğünü belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, katılan şirket ve sanıkların temsilcisi olduğu acenteye ait defter ve belgelerin incelenerek sanıkların sigorta acenteliği feshedilene kadar ki dönemde sigortacılık kanunu ve aralarındaki sözleşme uyarınca teslim edilmesi gereken primleri ödeyip ödemediğinin tespiti hususunda bilirkişi raporu aldırılması, şirketi temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar da araştırılmak suretiyle acentanın fiili idare ve temsilinin kim ya da kimlere ait olduğunun belirlenmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de; sanıkların en son hangi tarihte sigorta primi ödemesi yapması gerektiği sorularak buna göre suç tarihinin belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.