YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2074
KARAR NO : 2014/17513
KARAR TARİHİ : 28.10.2014
Tebliğname No : 9 – 2011/127606
MAHKEMESİ : Ankara(Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/01/2011
NUMARASI : 2009/1705 (E) ve 2011/19 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, daha önceden tanıdığı katılandan .. plakalı aracını bir kaç saatliğine kullanıp iade etmek üzere istediği, katılanın aracını sanığa verdiği, ancak sanığın aracı bir daha geri getirmediği ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın alınan savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, suça konu aracın sanık tarafından kendisine olan borcu nedeniyle verildiğini, ancak araç üzerinde haciz olması nedeniyle aracın resmi satışını yapamadıkları beyan etmesi ve temyiz dilekçesi ile birlikte katılanın sahibi olduğu firmaya yaptığı satışlara ilişkin faturalar ibraz etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanık ile katılanın ticari defterlerinin ve diğer ilgili belgelerin getirtilerek aralarındaki ticari ilişkinin belirlenmesi, suça konu aracın trafik kaydının çıkartılarak aracın gerçekte sahibinin kim olduğunun araştırılması ve aracın şu anda kimin fiili kullanımında olduğunun tespit edilmesi, yine sanığın temyiz dilekçesi ile ileri sürdüğü, aracın katılanın borcu nedeniyle bulunan yakalama kararı ile parka çekildiği iddiasının araştırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.