Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/20595 E. 2015/32589 K. 23.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20595
KARAR NO : 2015/32589
KARAR TARİHİ : 23.12.2015

HÜKÜM : Sanık Ş.. G.. hakkında TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/4, 53/1, 58, 204/1, 62, 53/1, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet,
Sanık T.. G.. hakkında TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık Ş.. G..’nün, oğlu olan sanık T.. G..’ye ait çek karnesinden bir adet çeki 40.000 TL olarak tanzim ederek önceden doğan borcuna karşılık katılan B.. U..’a verdiği, çekin bankaya ibrazında karşılıksız olması üzerine, sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 gün ve……sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatlerine karar vermek gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
2-Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve …… sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, somut olayda, sanık Ş.. G..’nün oğluna ait çeki, oğlu olan sanık T.. G..’nün rızasıyla tanzim ettiği anlaşılmakla, sanık Ş.. G.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraat hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
a) 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k )bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK’nın 158/1-f. son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle fazla adli para cezası tayini,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
c) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve……..sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle bu yönde değerlendirme yapılmaması,
d) Sanık Ş.. G.. hakkında uygulanan mahkumiyet kararlarında tekerrüre esas alınan Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2003/577 esas, 2004/102 karar sayılı kararında karşılıksız çek keşide etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmü bulunduğu, 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’da, 20/12/2009 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu hükümleri uyarınca değişiklik yapıldığı, 31/01/2012 tarih ve 6273 sayılı Kanun’la 5941 sayılı Çek Kanunu’nda yapılan değişikliklerle ise yaptırımın idarî yaptırıma dönüştürüldüğü anlaşılmakla, Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ilamının tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin isteme uygun olarak BOZULMASINA, kararın CMUK’nın 325. maddesi gereğince temyiz talebinde bulunmayan sanık T.. G.. hakkındaki resmi belgede sahtecilik suçundan sirayetine, 23/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.