YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20461
KARAR NO : 2015/32635
KARAR TARİHİ : 23.12.2015
Tebliğname No : 15 – 2012/38533
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2011
NUMARASI : 2011/293, 2011/882
SANIK : Nilüfer ÖZTEKİN
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın kuyumcu olan katılanın yanına giderek 22 ayar altın olduğunu söyleyerek iki adet bileziği satmak istediği, katılanın altının sahte olduğundan şüphelenmesi üzerine kolluk kuvvetlerine haber verdiği, altın üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde altının 8 ayar altın olduğunun anlaşılması karşısında; kuyumcu olan müştekinin yaptığı işin niteliği itibariyle altının 22 ayar yada 8 ayar altın olup olmadığını basit bir inceleme ile anlayabileceği sanığın denetim imkanını ortadan kaldıracak şekilde hile bulunmadığı, bu nedenle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, dolandırıcılığa teşebbüs suçundan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
a-Sanığın gelirinin olmadığını belirtmesi karşısında, sanığın sosyal ve ekonomik durumu ile hakkaniyet ve nesafet ile orantılılık ilkeleri de gözetilerek bir miktar belirlenmesi gerektiği gözetilmeden ve sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi kapsamında temel ceza asgari hadden belirlenmesine rağmen, tespit edilen gün para cezasının, aynı Kanun’un 52. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesi sırasında herhangi bir gerekçe göstermeden üst hadden uygulama yapılarak hükümde çelişki yaratılması ve 5237 sayılı TCK’nın 3 ve 52/2. maddelerine muhalefet edilmesi,
b-5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde değerlendirme yapılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.