Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/20411 E. 2015/32457 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20411
KARAR NO : 2015/32457
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Karar No : 2015/32457
Tebliğname No : 15 – 2012/44109

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2011
NUMARASI : 2011/123, 2011/648
SANIKLAR : H.. Ç.., İ.. G..
SUÇ : Dolandırıılık

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıkların katılanı telefonla arayarak kendilerini komiser olarak tanıttıkları, kendi adına açılmış ve halen kullanılan aktif vaziyette birçok telefon hattı olduğunu, bu telefon hatları nedeniyle de borç bulunduğunu söyleyip kendilerine yardımcı olması gerektiğini katılana telkin ettikleri, katılanın telefonunu sürekli açık tutmasını sağlayıp belirttikleri birkaç hesaba katılan tarafından farklı tutarlarda para havale etmesini sağladıkları, son olarak katılana 9.700 TL parayı Yusuf Çam adına PTT üzerinden havale ettirdikleri, dolandırıldığını anlayan katılanın havale ettiği parayı sanıklar alamadan geri çektiği; sanıkların bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda,
Sanıkların talimatla alınan savunmalarında TCK’nın 43.maddesinin uygulanma ihtimaline binaen CMK’nın 226.maddesi gereğince ek savunma hakkının verilmiş olması, katılanın duruşmada alınan beyanında, sanıklara göndermiş olduğu 9700 TL yi sanıklar almadan geri çektiğini, zararının 2100 TL olduğunu, bunun da sanıklar tarafından ödenmediğini beyan etmesi ile mahkemece takdir edilen 5000 TL adli para cezasının taksitlendirilmesine karar verilmemesi ve adli para cezasının yasal süresi içinde ödenmemesi halinde ödenmeyen kısmın hapse çevrileceğine karar verilmiş olması gözetilerek tebliğnamede bu nedenlerle bozma isteyen (1), (2) ve (3) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve sanık müdafinin suçun sübutuna ilişkin ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanıkların katılana karşı eylemleri ile ilgili olarak Şanlıurfa 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/333 Esas sayılı dosyasında yargılamalarının yapılarak mahkumiyetlerine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay 23.Ceza Dairesinin 09/07/2015 tarih ve 2015/3402 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmakla, sanıklar hakkında katılana yönelik eylemleri nedeniyle yapılan işlemlerin, ilgili yer Cumhuriyet Savcılıkları ve mahkemelerden sorularak eğer haklarında verilen hükümler var ise, bu dosya içerisine konularak mükerrer cezalandırmaya sebep olmamak amacıyla delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de; 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararı, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde değerlendirme yapılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.