Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/20381 E. 2015/32325 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20381
KARAR NO : 2015/32325
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/34144

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Silifke Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/06/2011
NUMARASI : 2009/248, 2011/212
SANIKLAR : R.. D.., F.. Y..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Sanık R.. D..’in nitelikli dolandırıcılık suçlarından ve resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine, sanık F.. Y..’in nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık Ramazan müdafii ve sanık Ferdi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-a-Sanık R.. D.. hakkında resmi belgede sahtecilik ve katılan M.. D..’ye karşı işlendiği iddia edilen nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık R.. D..’in katılan M.. D..’ye karşı işlediği iddia edilen nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden 5237 sayılı TCK’nın 158/1, f, son maddesi gereğince haksız menfaat miktarının 48.900 TL olduğu, haksız menfaatin iki katının 97.800 TL olması dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde belirlenip sanığın 4690 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilmek suretiyle netice olarak 97.800 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan 96.000 TL olarak eksik adli para cezası tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
b-Sanık Razaman Demez’in katılanlar Hakan Akkan ve S.. A..’a karşı işlediği iddia edilen nitelikli dolandırıcılık suçları yönünden, 5237 sayılı TCK’nın 158.maddesinin 1.fıkrasının (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52.maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, TCK’nın 158/1-f-son maddeleri gereğince adli para cezası belirlenirken, doğrudan haksız elde olunan menfaatin iki katının esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın katılanların yetiştirmiş olduğu sezbe ve meyveleri alarak karşılığında suça konu çekleri verdiği, vermiş olduğu bu çeklerin çalıntı ve sahte olduğu anlaşılmakla, sanık R.. D.. müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık hakkında iki kez nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlerin oybirliği ile ONANMASINA,
2-Sanık F.. Y.. hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hüküme ilişkin incelemede;
Sanığın Antalya Sebze Halinde kabzımal olarak komisyonculuk yaptığı ve bu işle geçindiği, diğer sanık R.. D..’in katılanlardan almış olduğu sebze ve meyvelerden bir kısmını sanık F.. Y..’in iş yerine sattığı, sanık F.. Y..’in diğer sanığın dolandırıcılık eylemine katıldığına ilişkin soyut iddiadan başka sanığın mahkumiyetine yeterli şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve bu itibarla sanığın beraati gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Karşı oy görüşü ;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, S.. A..’ın beyanları da gözetildiğinde, sanık F.. Y.. yönünden verilen, usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerektiği düşünüldüğünden, Sayın Çoğunluğun bozma görüşüne katılamıyorum.