Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/20341 E. 2015/32273 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20341
KARAR NO : 2015/32273
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/47765

MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/10/2011
NUMARASI : 2009/453, 2011/434
SUÇ : Dolandırıcılık

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, öğretmenlik yapmadığı halde kendisini Atatürk İlköğretim Okulu’nda öğretmen olarak tanıtıp taksitle elektrikli ısıtıcı almak için katılan Fatih ile görüştüğü, aynı gün yaklaşık bir saat sonra tekrar söz konusu iş yerine giderek o esnada iş yerinde bulunan diğer katılan Ercan’a öğretmen kimlik kartını gösterip “Ben Atatürk İlköğretim Okulu’nda öğretmenim, daha önce şirket yetkilisi ile konuşup anlaştım, otobüsüm kaçmak üzere acelem var” diyerek, elektrikli ısıtıcıyı almak hususunda anlaştığı, karşılığında 360 TL bedelli senet düzenlediği, senette adresin yazılı olan kısmına alacağın tahsilini engellemek amacıyla bilinçli olarak sahte adres yazarak elektrikli ısıtıcıyı alıp iş yerinden ayrıldığı olayda, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar, üstsoyu ile diğer kişiler yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından tamamen çıkarılıp yerine, “53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.