Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/19987 E. 2015/32254 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19987
KARAR NO : 2015/32254
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/25692

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/06/2011
NUMARASI : 2010/584, 2011/347
SANIKLAR : N.. Ç.., H.. Ç..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık H.. Ç.. hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321.. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına
ilişkin olarak sırasıyla “200 gün” ve “4.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle ve ayrıca 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, “5237 sayılı TCK’nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık N.. Ç.. hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın ifadesinde, katılanı tanımadığını, daha önceden saman satın aldığı için sanık H.. Ç..’yi tanıdığını, olay tarihinde sanık Halis’in kendisini arayarak satılık yonca olduğunu söylemesi üzerine satın almaya karar verdiğini ancak sanık Halis ve tanımadığı bir bayanın kendisini ısrarla arayıp para istemeleri nedeniyle şüphelenerek yonca almaktan vazgeçtiğini, olayla ilgisi olmadığını, sanık Halis’in katılana telefon numarasını vermesi ve taraflarla görüşmesi haricinde bir eylemi olmadığını beyan etmesi ve katılan ile tanık beyanlarıan göre, sanık H.. Ç..’nin olay yerine tek başına gelerek yoncaları götürmesi ve sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine yeterli delil bulunmaması karşısında, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de;
a) Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.