Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/19951 E. 2015/32311 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19951
KARAR NO : 2015/32311
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/41040

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2011
NUMARASI : 2011/942, 2011/1353
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın olay tarihinde kimliği tespit edilemeyen diğer sanıkla birlikte katılanın evinin kapı zilini çaldıkları, kapıyı tanık A.. E..’in açtığı, sanıkların, kendilerine, evlerinde ve kendilerinde nazar olduğunu söyledikleri, şahıslardan bir tanesi diğerini göstererek “bak bununda 7 yıldır çocuğu olmuyordu şimdi 4,5 aylık hamile, 17 kapıdan bez topluyoruz, sizde bir bez parçası verir misiniz” dediği, katılanın şahıslara bir bez parçası verdiği, şahısların ardından ip makarası istedikleri ve katılana makarayı açtırdıkları, ardından içeri girmek için izin istedikleri katılan ve tanığın izin vermeleri üzerine sanığın ve yanındaki şahsın evin içine girdikleri şahısların sürekli nazardan bahsettikleri, katılanın çocuğunda nazar olduğunu söyleyip, katılanın çocuğuna doğru üfledikleri, içeri geçtiklerinde katılandan domates ve çocuğunun atletini istedikleri, şahıslardan birisinin domatesi parçalayıp içerisinden nazar boncuğu çıkarmaya başladığı, daha sonra katılana “senin ziynet eşyalarında nazar var” deyip katılanın ziynet eşyalarını katılanın çorabının içine koyup suyun içerisinden geçireceklerini söylemeleri üzerine, katılanın ziynet eşyalarını çorabının içerisine koyduğunu ve şahıslardan birinin bu çorabı elinden aldığı, sonra katılandan birkaç şahsi eşya daha istedikleri, katılanın bu şahsi eşyaları getirdiğinde, şahıslardan birisinin bu şahsi eşyalarla birlikte içerisi ziynet eşyaları dolu çorabı bir tülbente bağlayıp üzerine yastık koyup yatak odası girişine attığı, sonra katılan, tanık ve şahısların tekrar salona geçtikleri, sanık ve yanındaki şahsın 10 dakika kadar oturmaya devam ettikleri sonrada kalkalım diyerek evden ayrıldıklarının iddia ve kabul olunması karşısında, eylemin temas ettiği, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen “Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde, hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza süresi itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 16/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.