Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/19947 E. 2015/32438 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19947
KARAR NO : 2015/32438
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/41011

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/11/2011
NUMARASI : 2011/106, 2011/293
SANIK : H.. Y..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
2-Sanığın, mağdurun zararını giderdiğini belirtmesi, mağdurun da, 07/12/2010 tarihli ifadesinde, sanığın soruşturma aşamasında zararının tamamını giderdiğini, sanıktan bir şikayetinin kalmadığını ifade etmesi karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümleri gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayini,
3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
4-5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde değerlendirme yapılmaması,
5-Gerekçeli karar başlığına, suç tarihi olan 28/09/2009 tarihi yerine 15/06/2011 tarihinin yazılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 21/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.