Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/19119 E. 2015/32420 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19119
KARAR NO : 2015/32420
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/146049

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2012
NUMARASI : 2010/440, 2012/60
SANIKLAR : N.. T.., N.. T.., N.. G.., G.. G.., V.. K.., A.. T.., A.. İ.., T.. A.., B.. A.., B.. K.., N.. B.., N.. U.., Ü.. Y.., Ç.. Y.., H.. Y.., Ö.. T.., Y.. A.., N.. İ.., M.. B.., N.. A.., M.. A..
KATILAN : Sosyal Güvenlik Kurumu
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu vekili ve sanık N.. T.. müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 29.12.2011 tarih ve 2011/ Bşk-42-42 Esas- Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3.fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,” (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda , suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
Serbest muhasebeci olarak çalışan sanık N.. U..’ın işyerinde çalıştırdığı diğer sanıklarla ilgili olarak herhangi bir hizmet akdi olmadan işe giriş bildirgeleri tanzim ederek Sosyal Sigortalar Kurumu’na ibraz ettiği, diğer sanıklardan da aldıkları sağlık hizmeti sebebiyle kurum zararına sebebiyet verdikleri, böylece sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Sanık N.. U..’ın, suç tarihinde serbest muhasebeci olduğu ve bu sanığın diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek gerçeğe aykırı olarak sigortalı işe giriş bildirgesi düzenlemesi eyleminin, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 2-A maddesinde belirtilen “Muhasebecilik ve Mali Müşavirlik mesleğinin konusu” kapsamındaki işlerden olduğunun anlaşılması karşısında, aynı Kanun’un 47. maddesi aracılığıyla 5237 sayılı TCK’nun 204/2. maddesindeki suçunu oluşturacağı belirlenmek suretiyle yapılan incelemede;
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 204/2 maddesinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis; nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası ise 5237 sayılı TCK’nın 158/1-e maddesi uyarınca üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (11.) Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 21/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.