Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/19059 E. 2015/32189 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19059
KARAR NO : 2015/32189
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/17757

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2011
NUMARASI : 2011/114, 2011/278
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni
kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçlarından sanığın beraatine, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümlerin, Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın, katılanın 18/08/2005 tarihinde yaptığı ölümlü ve yaralamalı trafik kazası sonrası vekilliğini üstlendiği, Ağır ceza Mahkemesine açılan ceza davasında katılan vekili sıfatıyla davayı takip ettiği, verilen kararı katılan lehine 23/02/2006 tarihinde temyiz ettiği, ayrıca açılacak tazminat davası için kullanılmak üzere katılandan 22/12/2005 tarihinde 9000 TL aldığı, 12/07/2006 tarihinde İstanbul’a 21/09/2006 tarihinde Trabzon iline katılanın ağabeyi tanık Seydi ile birlikte gittikleri, 27/02/2006 ve 15/12/2006 tarihinde veraset belgesi almak için Sulh Hukuk Mahkemesine dava açtığı, 21/12/2006 tarihinde 5 Sulh Hukuk Mahkemesi ile 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ayrı ayrı tazminat davası açtığı, son olarak 22/12/2006 tarihinde suça konu tazminat davasını açtığı, haksız fiilin tarihinden itibaren başlayan zamanaşımı süresi içiresinde sanığın tazminat davasını açtığı gözetildiğinde kendisine veya başkasına menfaat sağlama olan görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı ve 20/04/2006 tarihinde sanığın katılana vekaleten sigortadan aldığı 45339 TL sigorta ödemesinin 40000 TL’sini aynı gün katılana havale ettiği, sanığın başta 22/12/2005 tarihinde katılandan 9000 TL, ardından da 20/04/2006 tarihinde sigorta ödemesini aldığını, dava masrafları için bir kısmını kendisinde tuttuğunu, vekalet ücretinin ve yaptığı masrafların ödenmediğini savunması, katılan tarafından 22/12/2005 ve 20/04/2006 tarihli bu iki ödeme dışında sanığa yapılan bir ödemenin bulunmadığı, dosyada mevcut banka dekontları ve dava masrafları nazara alındığında sanığın yaptığı harcamaları belgelediği, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 166/1. maddesinde, avukatın, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri avukatlık ücreti ve giderinin ödenmesine kadar kendi alacağı nispetinde elinde tutabileceği hususu da nazara alındığında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek tebliğnamedeki aksi düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin, atılı suçların oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/341 esas sayısına kayden yargılandığı ve şikayetçinin müdahil sıfatını haiz olduğu davanın temyiz incelemesi sırasında Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2. Masa tarafından dosyanın sanık aleyhine müdahil müvekkilleri lehine bozulması gerektiğine ilişkin gerçeğe aykırı tebliğnameyi düzenleyip veya düzenlettirip müvekkiline verdiğinin iddia edildiği olayda;
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/309 esas sayılı dosyasında görülen taksirle iki kişinin ölümüne, üç kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek ile ilgili davada yargılanan sanık E………. 5237 sayılı TCK 85/2, 22/3 ve 62 maddeleri uyarınca neticede 6 yıl 8 ay hapis cezası ile 16/10/2007 tarihinde cezalandırılmasına ilişkin kararın sanık ve katılanlar vekilinin temyiz edilmesinden sonra sanık M.. G.. tarafından müşteki Y.. C..’e başlığı Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2. masa 2006/105978 sayılı karar ile sanık hakkında 5237 sayılı kanunun 85/2 gereği hüküm tesisindeki isabetsizlik nedeni ile dosyasının aleyhe bozulmasına sanık hakkında infaz ve diğer usulü işlemlerin mahal mahkemesince karara bağlanmasına ilişkin sahte bozma kararının verildiği, bu kararın orijinalinin arkasında sanığın el yazısı ile yazdığı notlar olduğu ve ayrıca maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin dava dilekçesinin katılana 700.000 TL bedelli açılacağına ilişkin örneğini hazırlayarak verilmesinden sonra tazminat bedeli olarak 303.000 TL üzerinden farklı bir dilekçe ile dava açıldığının iddia edildiği, sanığın suça konu belgeleri kendisinin düzenlemediğini, ayrıca tazminat bedelinin hiçbir davada yüksek tutulmadığını sonradan ıslah edildiğini, bu nedenle suça konu dilekçeyi de kendisinin yazmadığını savunması, suça konu belgelerde herhangi bir yazı ve imzanın bulunmadığı, ayrıca katılan tarafından iddia edilen ve ibraz edilen arkasında sanığın yazısının bulunduğu belirtilen belgenin suça konu tebliğname olmayıp yarım A4 kağıdına yazılmış imzasız duruşma zaptı olduğu ve 19/09/2011 tarihli bilirkişi raporunda arkasındaki yazılarında sanığın eli ürünü olmadığının belirtilmesi karşısında, katılanın soyut iddiası dışında sanık tarafından verildiği tespit edilemeyen, resmi nitelik taşımayan ve iğfal kabiliyeti bulunmayan bilgisayar çıktısı şeklindeki imzasız belgeler nedeniyle sahtecilik suçundan sanığın beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.