YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18937
KARAR NO : 2015/31668
KARAR TARİHİ : 02.12.2015
Tebliğname No : 15 – 2012/22964
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Denizli(Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/09/2011
NUMARASI : 2008/447, 2011/489
SANIK : M.. A..
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hüküm tarihinden sonra, adli para cezası işlemine ilişkin yapılan tavzih işleminin hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanığın, katılan B.. A..’ın yanında refakatçi olarak kalacağını belirterek, tanık Şerife Varol’da bulunan ve B.. A..’a ait olan cep telefonu ile B.. A.. için harcamak üzere katılan İ.. V..’dan 30 TL para alması karşısında; sanığın hileli hareketlerle tanık Şerife Varol ve İ.. V..’u aldatarak menfaat temin ettiği ve eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde belirtilen dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi suretiyle, suç vasfında hataya düşülerek güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de; sanığın aynı suçu Şerife Varol ve İ.. V..’a yönelik olarak birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlemiş olması nedeniyle, sanık hakkında bir kez ceza verilip 5237 sayılı TCK.nun 43/2. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uyarınca cezasının artırılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
3-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
4-Sanık hakkında 10 gün adli para cezasına hükmedildikten sonra, 5237 sayılı TCK’nın 52/1-2. maddesi gereğince bir gün karşılığı olarak 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın belirlenen gün ile çarpılarak sonuç adli para cezasının hesaplanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.