YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1890
KARAR NO : 2014/17726
KARAR TARİHİ : 30.10.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/32806
MAHKEMESİ : Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2010
NUMARASI : 2007/380 (E) ve 2010/427 (K)
SUÇ : Nitelikli güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
26/03/2002 tarihli belirsiz süreli hizmet akti kapsamında H…A.Ş ticari ünvanlı şirketin Erzurum Bölgesinde (Kars-Ardahan havalisi) tahsilat yetkisi de olacak şekilde satış temsilciliği vazifesini ifa eden sanığın; 03/07/2006 tarihi itibariyle, mutabakat yapıldığı bildirilen şirket müşterilerinden aldığı ileri sürülen para ve benzeri tahsilatlardan oluşan 60.715 TL’yi şirket muhasebesine intikal ettirmeyerek açık oluşmasına sebebiyet vermesi eyleminin “nitelikli güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Sanığın, Erzurum 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/270 E sayılı dosyasında 13/03/2008 tarihli celsede davalı sıfatı ile beyanında “…bir kısım açık olduğunu, ancak miktarın iddia edilen kadar olmadığını…” söylemesi, aşamalarda “…açığın oluşma tarzı…” açısından kusuru bulunmadığını belirtmesi, hükme esas alınan 15/09/2009 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da “… sanığın, tahsil edemediği günü gelmiş veya geçmiş alacaklardan şirketi doğrudan haberdar etmeyerek hizmet sözleşmesi hükümlerine aykırı davranıp,inisiyatif kullanarak; günü gelmemiş alacaklardan tahsilatlar yaparak bunları günü geçen alacaklara saydırmış olması…” tespitinde bulunulmuş olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; Erzurum 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/270 E sayılı dosyasının akıbetinin araştırılması; imkan dahilinde ise getirtilip ayrıntılı biçimde yeniden incelenmesi, 25/05/2010 tarihli ara kararına dayalı olarak alınmış olması gereken bilirkişi raporunun onaylı bir suretinin intikalinin sağlanması, şikayet dilekçesine konu 52 şirket (gerçek veya tüzel kişi) müşteri mutabakatları, hesapları(karşılıklı) ve tahsilatların (tarihler belli olacak şekilde) kayden ve belgeleri ile ortaya konulması, tanık Serdar A.’nın 17/03/2009 tarihli duruşmadaki beyanı da dikkate alınarak; birim (gıda) sorumlusu olduğu belirtilen A. K.’nın iddia ve savunmalar, özellikle “fiyat farklarının tenzilat faturalarının kayıtlara girip girmemesi” hususlarında usulünce tanık sıfatıyla dinlenmesi, gıda departmanında mutad iç denetim raporları olup olmadığının sorulması, var ise onaylı örneklerinin (26/03/2002 tarihli taraflar arasındaki aktin de bir örneğinin) getirtilmesi, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı biçimde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.