Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/18657 E. 2015/31665 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18657
KARAR NO : 2015/31665
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/11328

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/10/2011
NUMARASI : 2010/361 ve 2011/207
SANIK : M.. G..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet kararına yönelik olarak yapılan temyiz talebinin incelenmesinde,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12.12.2006 gün ve 2006/11301 esas, 2006/296 sayılı kararında da açıklandığı üzere “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” başlığı altında yeni sistemde güvenlik tedbiri olarak düzenlenmiş bulunan ve hapis cezası mahkumiyetinin yasal sonucu olan hak mahrumiyetleri kararda gösterilmemiş olsa bile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin infaz sırasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet kararına yönelik olarak yapılan temyiz talebinin incelenmesinde,
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k )bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK’nın 158/1-f-j son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle fazla adli para cezası tayini,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, şikayetçi Finansbank’a yönelik olarak hüküm ile katılan D.. D..’a yönelik olarak kurulan hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; şikayetçi Finasbank’a yönelik kurulan nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçu ile ilgili hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “18.400 TL”, “9.200 TL” ve “7.666 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla “920 gün”, “460 gün”, “383 gün” ve “7.660 TL ” ibarelerinin eklenmesi suretiyle ve katılan D.. D..’a yönelik kurulan nitelikli dolandırıcılık suçu ile ilgili hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “28.680 TL” ve “23.900 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla “1.430 gün”, “1.191 gün” ve “23.820 TL” ibaresinin eklenmesi suretiyle ve ayrıca hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, “5237 sayılı TCK’nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.