Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/18531 E. 2015/31792 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18531
KARAR NO : 2015/31792
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/84741

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/01/2012
NUMARASI : 2011/326, 2012/30
SANIK : Y.. Ö..
SUÇ : Bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri mahkemeye ait olup çekin unsurlarının tespiti gerektiği hususu da göz önüne alınarak, suça konu 5.12.2009 keşide tarihli çek aslının celbi sağlanıp incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması ile toplanan tüm deliller bir bütün halinde değerlendirildikten sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2- Tanık F.. B..’nun aşamalarda değişmeyen ifadesinde, A.. Y.. isimli şahsa borcu bulunduğunu, sanıktan almış olduğu suça konu çeki bu nedenle Ahmet isimli şahsa verdiğini belirtmesi, yine A.. Y.. isimli kişinin soruşturma aşamasında alınan beyanında, F.. B..’nun evini yaptığını, bu nedenle alacaklı olduğunu, Fehmi’nin de borcuna karşılık söz konusu çeki verdiğini söylemesi karşısında,sanığın, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı da dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması açısından, tanık F.. B.. ile A.. Y.. isimli kişinin ifadelerinin tekrar alınarak suça konu çekin önceden doğmuş bir borç nedeniyle verilip verilmediği ve çekin verilmesi sırasında evin yapılıp yapılmadığının sorularak tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3- TCK’nın 58.maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilen sanık hakkında, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.