Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/18469 E. 2015/31677 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18469
KARAR NO : 2015/31677
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2011/408833

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/05/2011
NUMARASI : 2010/245, ve 2011/213
SANIKLAR : M.. S.., M.. K..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdfaiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların S.S Ö…. K….. Y…. K…. 2003 yılından itibaren 3 yıllığına temsil yetkisine haiz olduklarının ve suça konu bonoları tanzim ettikleri tarihte kooperatifi temsile yetkili olmadıkları halde bu senetleri düzenleyip katılanlara verdiklerinin ve bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Dosya içeriğinde bulunan noter onaylı 04.05.2003 tarihli genel kurul karar tutanağı ve ticaret sicil gazetesi örneklerinden de anlaşılacağı üzere sanıkların 03.05.2003 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile şirket müdürü olarak kooperatifi temsile yetkili oldukları, suça konu senetlerin düzenledikleri tarihlerde şirketi birlikte temsile yetkili olmadıkları anlaşılmış ise de, sanık M….. S…. müdafiinin 27.09.2011 tarihli temyiz dilekçesine ek olarak sunmuş olduğu K…… T…… M…. 07.09.2011 tarihli yazısı ekinde bulunan K….. …. 28.06.2011 tarih ve ……. sayılı Tescil talepnamesi belgesi incelendiğinde, sanık M.. S..’ın, K….. S…… ve H…… A…… ile birlikte müştereken kooperatifi temsil yetkisine haiz olduğunun anlaşılması, mahkemece celp edilip incelenen K…… …. …… sayılı dosyasında, …….. Sağlık Hizmetleri A.Ş tarafından suça konu senetlerle ilgili icra takibinin sanıkların yetkilisi olarak senet düzenledikleri S.S ……. Kooperatifi aleyhine yürütüldüğünün, ancak borçlu kooperatif bulunamadığından haciz işlemi yapılamadığının ve bu nedenle söz konusu senetlerin Kooperatif yönetiminin bilgisi ve icazeti doğrultusunda düzenlenip düzenlenmediğinin anlaşılamaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilebilmesi bakımından, suça konu senetlerin S.S ……. Kooperatifi yetkililerinin izni ve bilgisi dahilinde düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti amacıyla suç tarihinde kooperatifin yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu başkan yardımcısı oldukları anlaşılan K….. ve H….. isimli kişilerin tanık sıfatıyla beyanları alınıp, söz konusu senetlerin kooperatife alınan malzemeler için düzenlenip düzenlenmediği ve senetlerin düzenlenmesi hususunda sanıklara rıza gösterip göstermedikleri sorulup, söz konusu senetlerin kooperatif defter ve kayıtlarına girip girmediği hususunda, kooperatif defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, K…….. ……. sayılı dosyası yeniden getirtilerek incelenip, toplanan delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108-152 sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece adli para cezasının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde tayin edilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesine aykırı davranılması,
3-5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak hükümlerin BOZULMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.