Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/1833 E. 2013/7745 K. 26.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1833
KARAR NO : 2013/7745
KARAR TARİHİ : 26.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, hakaret, kasten yaralama, kasten silahla yaralama suçuna teşebbüs

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Katılan sanık … hakkında mala zarar verme suçu ve kasten silahla yaralama suçuna teşebbüs nedeniyle verilen hükümlere yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Hükmolunan cezaların miktar ve türlerine göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, katılan sanık …’ın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317.maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık … hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur.İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği
tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır.
Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; katılan sanık … ile sanık …’ın birbirlerine karşılıklı sinkaflı sözlerle hakaret etmeleri nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 129/3 maddesi gereğince verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık …’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Katılan sanık …’ın 08.09.2011 tarihli duruşmadaki beyanında kendisine önce saldıran kişinin sanık … olduğunu, aralarında geçen tüm olayları evinin balkonundan katılan …’ın kardeşi …’ın ve onun eşinin gördüğünü beyan etmesi karşısında maddi gerçeğin kuşkuya meydan bırakmayacak şekilde tespiti bakımından adı geçen … ve eşinin olayla ilgili ifadelerine başvurulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/04/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.