Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/18121 E. 2015/32714 K. 24.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18121
KARAR NO : 2015/32714
KARAR TARİHİ : 24.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/14710

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2011
NUMARASI : 2011/181, 2011/445
SANIK : Ç.. İ..
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, hırsızlık

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299.maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Dolandırıcılık, hırsızlık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
13/03/2011 günü sanığın, kayınbiraderi mağdur K.. G..’in evine ziyarete gittiği, mağdura ait kimliğin açıkta durduğunu görünce gizlice aldığı, 15/03/2011 günü Kayseri ilinde bir Vodafone Bayii’nden mağdura ait kimliği ve adres bilgilerini kullanarak mağdur adına abonelik sözleşmesi imzalayıp GSM hattını tesis ettirdiği, mağdur K.. G.. adına aldığı GSM hattı ile mesaj atarak ve mağdurun kimlik numarasını yazarak Denizbank’tan ve Finansbank’tan kredi talebinde bulunduğu, taleplerinin onaylandığına dair cevabi mesajları alınca 15/03/2011 günü önce Denizbank Kayseri şubesine müracaat ettiği, kredi formlarını ve sözleşmeyi mağdurun kimlik belgesini kullanarak doldurduğu, 2.500 TL kredi parasını aldığı, aynı gün aynı şekilde Finansbank Kayseri Çarşı şubesine müracaat ettiği, kredi formlarını ve sözleşmeyi doldurduğu, akşam saatlerinde gelmesi halinde 10.000 TL krediyi alabileceğini öğrendiği, ancak parayı almak için gitmediği, böylelikle nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik ve hırsızlık suçlarını işlediği iddia edilen olayda,
1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın, kayınbiraderi olan mağdur K.. G..’in evinden kimliğini gizlice alarak hırsızlık suçunu işlediği, Vodafone Bayiinden mağdura ait kimliği ile abonelik sözleşmesi imzalayıp GSM hattını tesis ettirdiği ve özel belgede sahtecilik suçunu abonelik sözleşmesi imzalayarak oluşturduğundan, ayrıca Denizbank’tan ve Finansbank’tan kredi talebinde bulunduğu, kredi formlarını ve sözleşmeyi mağdurun adı, adresi ve kimlik belgesini kullanarak doldurduğu, Denizbank ve Finansbank’a ait sözleşmelerin özel belge niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından tebliğnamenin özel belgede sahtecilik suçları yönünden bozma isteyen görüşüne iştirak edilmemiştir,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme kısmen uygun kısmen aykırı olarak ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
a-Sanığın Finansbank’a karşı gerçekleştirdiği eyleminde, sanığın kredi almaktan kendiliğinden vazgeçtiğini beyan ettiği, bankanın ise evrakların alındığını ancak kredi kullandırılmadığına ilişkin cevabı karşısında, kredi verilmemesinin sebebinin bankadan sorulmak suretiyle sanığın kendiliğinden vazgeçmesi halinde TCK’nın 36. maddesinin uygulanma ihtimali bulunduğu gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b-Nitelikli dolandırıcılık suçlarında mağdur olanın Finansbank ve Denizbank olduğu zincirleme suç şartları bulunmadığı düşünülmeden TCK’nın 43/1. maddesinin tatbiki ile fazla ceza tayini,
c-Bankalara yönelik işlenen dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken hapis cezasının “1 yıl 25 gün ” yerine “1 yıl 26 gün” olarak fazla belirlenmesi,
d-5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde değerlendirme yapılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.