Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/18091 E. 2015/31207 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18091
KARAR NO : 2015/31207
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/208351

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2012/927 (E) ve 2013/277 (K)
SANIK : M.. Ö..
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Sanığın, Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/1848 Esas sayılı dosyasında takibinin yapıldığı, kısıtlı …….. vasisi olarak görev yaptığı, mahkemece vasi olarak atanan sanığın, yapmış olduğu harcamaların denetlenmesi amacı ile bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, sanığın, 2011 yılı 10. ayından rapor düzenlenen 2012 yılı 4. ayına kadar yapmış olduğu harcamaların sıra dışı ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunun belirlendiği, böylece atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Kısıtlı …….. de hissedarı olduğu taşınmazın satılmasından sonra, elde edilen gelirin doğrudan doğruya sanığa teslim edilmediği, kısıtlının banka hesabına aktarıldığı, vasi olan sanık tarafından yapılan harcamaların mahkemece onaylanması durumunda onaylanan kısım yönünden vasiye ödeme yapıldığı, ayrıca yapılan harcamaların kısıtlıya harcandığına dair bilirkişi raporu da dikkate alındığında, mahkemenin, “beraat” kararı verilmesi gerektiğini takdir eden kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.