YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18081
KARAR NO : 2015/30951
KARAR TARİHİ : 09.11.2015
Tebliğname No : 15 – 2012/14868
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/10/2011
NUMARASI : 2010/356 (E) ve 2011/623 (K)
SANIKLAR : F.. Ü.., R.. Ü..
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıkların, müştekiye ait işyerine gece saatlerinde giderek işyeri bekçisine, müştekiyi tanıdıklarını ve müştekinin de haberi olduğunu söyleyerek, “………..Taşımacılık Limited Şirketi” yetkilisi olduğunu gösteren kartviziti işyeri bekçisine vermek suretiyle işyerindeki dorse ve çekiciyi alarak ortadan kayboldukları, böylece hileli hareketlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Sanıkların, işlettiği işyeri ve yaptığı ticari faaliyet kapsamında hileli hareketler sergileyerek haksız menfaat temin ettikleri iddia edilmekle, eylemin 5237 sayılı TCK’ nın 158/1-h maddesinde düzenlenen “Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.