Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/17975 E. 2015/32382 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17975
KARAR NO : 2015/32382
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/5628

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/10/2011
NUMARASI : 2010/95, 2011/308
SANIK : B.. O..
SUÇ : Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanığın savunmasında, Mehmet Dereli isimli arkadaşının internet üzerinden alışveriş sitelerinden telefon alıp sattığını, ancak internet üzerinden bu ilanları verirken bankada kredi kartı borcu olduğundan hesap açtıramadığını, yardımcı olmak amacıyla Mehmet isimli arkadaşına kendi adına hesap açtırıp telefon aboneliği aldığını belirterek atılı suçlamaları kabul etmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın tekrar beyanının alınarak Mehmet Dereli isimli kişinin açık adres ve kimlik bilgilerinin sorulması, böyle bir şahsın olduğunun anlaşılması durumunda olayla ilgili beyanlarının tespit edilmesi ve müşteki ile katılan tarafından sanığa havale edilen suça konu paralar ile ilgili dekontların muhatap bankalardan temin edilerek bu dekontlarda bulunan sanıkla ilgili imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda kriminal raporu alınmasından sonra toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Sanık hakkında katılan A.. Ö..’e yönelik dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken tayin olunan adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağının gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
3- 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde değerlendirme yapılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin isteme uygun olarak BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca saklı tutulmasına, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.