Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/17953 E. 2015/31604 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17953
KARAR NO : 2015/31604
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/7089
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/09/2011
NUMARASI : 2010/151 (E) ve 2011/230 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet kararı sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, H…. Akaryakıt şirketi olarak M.. E.. ile birlikte imzalaması gereken 30.05.2008 tarih ve 12.000,00 TL meblağlı çeki şirketi temsilen tek imza ile ileri tarihli düzenleyerek şikâyetçiden aldığı para karşılığında verdiği, 18.03.2008 tarihinde şirket müdürlüğünden ve ortaklığından ayrılması üzerine temyiz dışı F.. P.. ve M.. E..’un bu çekin de içinde bulunduğu 13 adet çekin ödenmesini engellemek amacıyla 15.04.2008 tarihinde bankaya ödemeden men talimatı verdiklerinin iddia edildiği olayda;
1-Tüm dosya kapsamından söz konusu çekin ileri tarihli olarak düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmaması nedeniyle, sanığın çeki şirket yetkilisi olduğu sırada vadeli olarak katılana vermesinden sonra temyiz dışı M.. E.. ve F.. P.. ile birlikte muvazaalı bir şekilde ödemeden men talimatı verdiğine dair delil bulunmaması ve sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, suça konu çeki şikâyetçiye ileri tarihli olarak şirketteki yetkisine istinaden düzenleyerek verdiğini, buna ilişkin borcu ile daha önceki borçlarının karşılığı olan 82.520,00 TL parayı havale yoluyla ödediğini belirterek suçlamaları kabul etmemesi, katılanın ise çekin vadeli olarak düzenlendiğini kabul etmesine karşın, gönderilen bu paranın tanık Yıldıray’ın alacağından dolayı kendisine havale edildiğini belirtmesi nedeniyle mahkemece dinlenen tanığın bu iddiayı kabul etmemesi üzerine bu kez söz konusu paranın Kadıköy 8. İcra dairesinin 2007/8122 sayılı dosyasındaki borcuna ilişkin olarak haricen tahsil ettiğini söyleyerek çelişkiye düşmesi ve katılanla sanık arasında süregelen ticari ilişki bulunduğunun anlaşılması hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın dolandırıcılık kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmaması yanı sıra, hesap sahibi adına müştereken çek keşide etme yetkisi bulunanların, tek imza ile çek keşide etmeleri durumunda, hesap sahibi gerçek ya da tüzelkişinin hukuki ve cezai sorumluluğu bulunmamakta ise de; Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince imzalayan kişinin çekten kendi adına sorumlu olacağı da dikkate alındığında, sanığın tek başına keşide ettiği çekin, hukuken geçerli çek niteliğinde olması nedeniyle çek bedelinin tahsil edilmesi de nazara alınarak sanığın şirkette yetkili olduğu sırada müştereken diğer ortakla imzalaması gereken çeki tek başına imzalaması sonucunda dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, beraatı yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.