Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/17939 E. 2015/31666 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17939
KARAR NO : 2015/31666
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2011/388269

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/05/2011
NUMARASI : 2011/3, 2011/162
SANIK : R.. A..
SUÇ : Dolandırıcılık, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet

Dolandırıcılık ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçunlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz talebinin incelenmesinde,
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Sanık hakkında katılan F.. Y..’ya yönelik olarak dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz talebinin incelenmesinde,
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısı ile sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “6 gün”, “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” , “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık hakkında katılanlar Ü.. Ö.., M.. Ç.. ve H.. Ç.. ile mağdur S.. Y..’a yönelik olarak dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz talebinin incelenmesinde,
a) Sanığın, katılan Ü.. Ö.. ile mağdur S.. Y..’a yönelik gerçekleştirdiği eylemi öncesinde Jandarma Genel Komutanlığı’nın maddi varlığı olan ve sanığın 2003 yılında kurumdan ilişiğinin kesilmesine rağmen iade etmediği askeri kimlik kartını kullanarak katılan ve mağduru aldatmak suretiyle haksız menfaat temin ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın katılan Ü.. Ö.. ile mağdur S.. Y..’a yönelik eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi kapsamında olan kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç vasfının tayininde hataya düşülerek basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
b) Sanığın, katılanlar M.. Ç.. ve H.. Ç..’dan, H.. Ç..’ı işe yerleştireceği vaadiyle ayrı ayrı para ve cep telefonu alması şeklinde gerçekleşen eyleminde, aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmiş olması nedeniyle sanık hakkında bir kez ceza verilip 5237 sayılı TCK.nun 43/2. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uyarınca cezasının artırılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Kabule göre de; sanık tarafından, katılan Ü.. Ö..’ten farklı zamanlarda işe yerleştirme vaadi ve katılan hakkında bulunan icra takiplerini sonlandırma vaadiyle 5237 sayılı TCK ‘nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün birden fazla ihlal edilmesi suretiyle, farklı zamanlarda birden fazla kez menfaat temin edilmesi karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması,
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirmemesi,
d) Mağdur S.. Y..’a yönelik eyleminde, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
e) Sanığa, mağdur S.. Y..’a yönelik dolandırıcılık suçu nedeniyle verilen 2000 TL adli para cezası taksitlendirilirken, uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nın 52/4.maddesi yerine, 54. maddenin yazılması,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.