Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/17797 E. 2015/31021 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17797
KARAR NO : 2015/31021
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/89943

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2011
NUMARASI : 2011/40 (E) ve 2011/418 (K)
SANIKLAR : N.. S.., N.. D..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sigorta edenin dolandırılması, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Suçun oluşması için, Sanık sigorta bedelini almak üzere, zararın gerçekleştiğini ileri sürerek bu bedeli sahte işlem ve belgelerle almaları ya da almaya kalkışmaları gerekir. Olayla ilgili belgeler sigorta kurumuna sunulmadıkça suçun icra hareketleri başlamaz. Failin sigortalı malını, sigorta bedelini almak için tahrip etmesi, yakması, bozması, yok etmesi kandırmaya yönelik ağır yalandır ve hiledir. Bu şekilde sigorta bedelinin alınması halinde dolandırıcılık suçu oluşur. Failin sigorta edilen veya sigorta bedelini alacak kişi olması gerekmez. Sigortanın türü de önemli değildir. Mal veya yaşam sigortası mali sorumluluk sigortası vb. olabilir. Yanıltıcı uygulamaların sadece araç sigortalarında değil, bedeni hasarlar da dâhil olmak üzere her tür sigorta alanında yapıldığı, sigorta şirketinin sözleşme şartları çerçevesinde ödememesi gereken bir hasarı ödetmek amacıyla sigorta şirketine bilerek yanlış bilgi verilmesi veya önemli bir hususun gizlenmesi ya da sigorta süresi içerisinde kasıtlı olarak bir hasara sebep olunması veya hasarın miktarının olduğundan fazla gösterilmesi suretiyle yarar sağlanması şeklinde ortaya çıktığı gözlemlenmektedir.
Sanıklardan ….’in trafik kazası sonrası yaralanması sebebiyle hastanede yatarken babası sanık ….’in sigorta işlerini takip için ….. ilinde faaliyet gösteren ….. Sigorta yetkililerine başvurduğu, buradan sonuç alamadığında sigorta bedelini almak için posta yoluyla katılan G.. H..na başvurduklarında sanık ……’e ait sağlık kurulu raporunda işlem gerektirmez yazılı olduğu halde tahrifat yaparak %15 özür durumu şeklinde ibare yazdıkları ve bu suretle sigortadan para almaya çalıştıkları iddia edilen olayda; sağlık kurulu raporundaki tahrifatın ilk bakışta anlaşıldığı ve iğfal kabiliyeti bulunmadığı gibi katılan şirketin denetim olanağını ortadan kaldırmamış olması nedeniyle sanıkların beraatına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 09/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.