YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17436
KARAR NO : 2014/8379
KARAR TARİHİ : 29.04.2014
Tebliğname No : 9 – 2011/369398
MAHKEMESİ : Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/01/2011
NUMARASI : 2009/812 (E) ve 2011/11 (K)
SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın 21.02.2011 havale tarihli dilekçesinin mahkemesince, bu suça yönelik kısmının itiraz olarak değerlendirilmek üzere Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09.09.2011 tarih ve 2011-1102 D.İş sayılı kararıyla kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklamasının geri bırakılmasına dair kararın sanığın kabul edip etmediği sorulmaksızın verildiğinden itirazın kabulüne karar verildiği, mahkemece bu kararın gereği yerine getirilmeden dosyanın temyiz incelemesine gönderildiği anlaşılmakla, kasten yaralama suçundan açıklanmış bir hüküm bulunmadığından gereğinin ifası için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin,
amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
1-Sanığın katılanın evine de taş atarak camlarını kırdığı iddia edilen olayda; mala zarar verme olayı öncesinde katılan ile sanık arasında tartışma çıktığı, katılan ve oğlu M..un sanığı ele geçirilemeyen bıçak ile yaraladığı, sanığın da M..’..yaraladığı bu olaylar bittikten sonra, sanığın bıçakla yaralanması nedeniyle katılan ve ailesinin evde bulundukları sırada kalabalık bir grubun eve taş atması nedeniyle camların kırıldığının katılan beyanları ve 21.07.2009 tarihli olay ve görgü tespit tutanağından anlaşılması karşısında, sanığın olay öncesi bacağından bıçaklanması ve yakınları tarafından hastanede tedavi altına aldırılmış olması karşısında sanığın olay yerinde olduğu ve katılana ait evin camlarını kırdığına ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- Sanığın bıçakla yaralanması sonrasında katılanın evinin camını kırdığı anlaşılmakla, sanık lehine TCK’nın 29. maddesinde gösterilen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.